
Photo by omar alnahi on Pexels.com
cigaradan sönmüş ciğerlerimde bir çift kısık sesli kanat
hırıltıyla çırpınır durur
senin gökteki evine ben nasıl geleyim
yakılabilir elbette onlar
duaların külünde yükselen is çekilir kirpiklerine
baksın şimdi gözlerin alev almadan güneşe ve başka aydınlıklara
sen de biraz yağmur döksen çukurlarımıza ne güzel olur
çamur karacak ellerimize şekiller üfledik
inayetini bekliyoruz sevgilim
rendele bize ululuğundan
sıcakken heveslerimiz
erisin suretin pişireceklerimizde
hayır, hayır
bana daha büyük kanatlar verme
yeni açtı pembe gül
börülceler filiz vermiş
başından ayrılamam kudurmuş gibi çiçek döküyor biberler
ben senin gökteki evine neden geleyim
kusursuz yuvarlıyor dalında zeytini rüzgar
göğsümün kıllarına salıncaklar kurulmuş
ter damla sallanıyor gece
kelâmın gölgelere karışmış…
20,05,20