Eski bir dağdan başka ne olabilir bu küçük taş
Zaman konuştu onunla suyun ve rüzgârın diliyle
Anılar ve düşler yumuşattı kıvrımlarını
Çağlar incelip sığdı içine
Annesinin üşütmesin diye kat kat giydirdiği çilli çocuğu
Teninde silinmez yağmur benekleriyle oturuyor avucumun hafızasında yahut hayalinde
Belki de biraz uzakta şu an
Durgunluğun üzerinde sekiyor ya da kandan bir gölcüğün kıyısında uzanmış
anlatıyor başından geçenleri
göstererek açtığı yarayı…
01,02,20