“Kuşlar göğe sığmıyor ,”diye bir şey var mı allah aşkına
onları göğe sığdırmak senin işin
şimdi yerimden kalkıp sana masallar mı söyleyeyim
mutlu sonlar, muratlar, çıkılacak kerevetler senin işin
yaralarına yanlışlık der miymiş insan
gördün geçirdin
toparlan
kendine gel azıcık
sargı bezi, biraz batikon, tutturmak için bir parça flaster
unuttun mu nerede yavrum senin aklın
nicedir senin işin açılan her yaraya pansuman
ne diyoduk hah “kuşlar,”
araya amma laf girdi
kuşları indirecek halimiz yok herhalde yukarıdan
işte kendi göğünden koy mesela biraz
yok mu senin göğün, insaf
şiiri var, durağı var, kitabı var
her şeye azıcık yol yordam katıvereceksin
ala kargaları bileceksin, pelikanları, kerkenezleri, yaban kazlarını
şimdi sana hepsini anlatamam
sen değil misin bu göğün ela gözlü değnekçisi
Öyleyse bütün kuşları bu göğün sensin…
29,03,18