Güzel şeyler tükenirken
bir dağ mesela ufalanıp yola döşenirken
kuşun göğsü yolunup başımızın altına serilirken
sana mektup yazardım eskiden
eski bir mektubu yollamış ya da sadece boş kağıdı ikiye katlayıp bir zarfa koymuş da olabilirim bilemiyorum
uzun zaman oldu
artık herşey pek müphem
ama hatırladığım
karşıya geçerken değilse de
mürekkep dilimde dağılmasın diye tedbiri elden bırakmazdım
Güzel şeyler tükenirken
kitabesi sülüs çeşmenin suyu damla damla azalırken mesela
emmim koyunlarını satıp ağılı yıktırırken
-ki orada ahşap direklerin arasında bir baykuş kimseye çaktırmadan yaşardı-
sana bakardım
anlamaz mıydın, öyle mi davranırdın bilemiyorum
sen halı yıkardın
şimdi çok garip geliyor
ne zaman beni dinlemek istemesen halı yıkardın
arap sabunu kokusu, kosla halı köpüğü, tahta fırça gürültüsü
ben sana bakardım
suların, köpüklerin, ıslak yün kokularının arasından
ateşe atılmış fotoğramızdaki yüzümle
nokta nokta eriyerek
onu da filmlerde gördüm doğrusunu istersen
güzel şeyler tükenirken
sana bakardım
şimdilerde pek garip geliyor…
26,03,18