Sabahı bildik
Kaçmadık toprağın – çürütse de- hükmünden
Tek kanat darbesiyle çözdü dilimizi serçe
Çiçeğe konan arıyı beğendik
Balı sarartacak yaprağı gördük
O dakikalarda kara köpek çıktı kulübesinden
gerindi, gerindi, gerindi
ta kalan vaktinin ucuna kadar
esnedi bir dağı yutarcasına
aktı çenesinden göğsüne yaşamanın ak suyu
Herkesten sonra açtı bahçe gözlerini
yeşil tüyleri allak bullak
geceden ıslak ve üşümüş
kıyamamış örtünün kendine ait yarısını çekmeye sevgilisinin üstünden
-canı tatlıdır aşkın-
Şimdi ellerinde kuru dallardan bir tarak
şaşkın şaşkın bakıyor salyangozun parlak izine…
15,11,17