Bana Tanrılar verdiler
kabul edilmiş dualar
kıblesiz tapınaklar verdiler
kanlı sunaklar
bana büyülü kitaplardan büyülü sözler seçtirdiler
düğümler çözdüm
muskalar çıkardım yatakların altından
domuz yağlarını bile sildim eşiklerindeki
Sonra çiçekten delirmiş baharlar döktüler önüme
ılık kumsallar
dalgın düşen yapraklar
pekmezle eriyen karlar
ne varsa verilince insanı mutlu eden
bir kutuyu açtığında görmeyi umduğun
Sonra ”düş artık yakamızdan !” dediler
Bir bulutun seyridir şimdi her uyanışım
perdemi açtığımda dağılan karanlık
eksik bir çocuktur büyümeyi oyuncak sanan
27,03,16